6 Temmuz 2013 Cumartesi

Richelle Mead 'Vampir Akademisi' Setinde Yaşadıklarını Yazdı Part - 1


Son zamanlarda blog yazısı hazırlamakta çok kötüydüm o yüzden bütün gelişmeleri sosyal medya üzerinden duyurdum. Eğer beni orada takip ediyorsanız muhtemelen heyecan verici bilgilerden de haberdarsınız demektir: Şu aralar Londra'dayım, Vampir Akademisi setini ziyaret ediyorum! Maceram Seattle'dan, 9 saatlik uykusuz bir yolculukla başladı ve bu bana çok uzun geldi ta ki New York'tan 6 saatlik yolculuk yapan gayet sakin insanları görene kadar. Seattle'dan New York'a uçmak neredeyse 5 saat sürüyorsa nasıl bir matematik yapmam gerektiğini anlayamadım. Anlaşılan benim uçağımın rotası kuzeyden, Kanada ve Grönland üzerindendi (böyle bir yolculukta dışarısı hiç karanlık olmuyor) ve bu da ulaşmak istediğim yere daha hızlı gitmemi sağlıyordu.

Ama biliyorum geometri sizin umurunuzda değil. Siz Danila Kozlovsky ile tanışıp tanışmadığımı ve resimlerinde göründüğü gibi yakışıklı olup olmadığını merak ediyorsunuz. Ve cevabım evet, hem de daha fazlası. Neyse bu konuya tekrar döneceğiz.

Londra'da menajerim Jim McCarthy ve Penguen ABD'nin reklam müdürü Erin Dempsey'de bana katıldı. Dün akşam erken saatlerde yerel bir üniversite* de çekim yapılan Vampir Akademisi setine gittik. Yapımcı Don Murphy ve Susan Monthford bizi karşıladı ve bizi bir... sınıfa, St. Vladimir Akademisi'nde bir sınıfa yönlendirdi. Evet, içi Moroi ve dampirlerle dolu kocaman bir sınıfa girdik. Hangi sahneyi çektiklerini söyleyemeyeceğim ama kitapta olan bir sahne olduğunu söyleyebilirim, pek çok kişinin favorisi olan bir sahne. Yaklaşık 10 tekrardan sonra benim de favorilerimden biri oldu bir 10 kere daha izleyebilirdim.

Çok fazla tekrar yapıyorlar ama hatalardan dolayı değil, her açıdan çekim yaptıkları için. Yani filmin 1 dakikasını çekmek neredeyse saatler alıyor. Oyuncu ve teknik ekibin kendilerini işe adayış şekilleri muhteşem! Orada, o sıcak ışıkların altında oturup uzunca süre beklemeleri ve çekimler başlayınca hazır olmaları gerekiyor. Sınıfın kenarlarında gardiyanlar dizilmişti, sabırlı ve koruyucu görünüyorlardı. Ama üzerlerinde çok sevimli ve modaya uygun ceketler vardı. Bu ceketler aynı zamanda çok kalın olduğu için zavallı oyuncular molalarda sıcaklığa dayanamadıklarından çıkarıyor çekimler başlayınca da hemen üzerlerine geçiriyorlardı.

Ve... Oyuncular. Kimlerle mi tanıştım? Zoey Deutch (Rose), Lucy Fry (Lissa), Cameron Monaghan (Mason), Dominic Sherwood (Christian), Sami Gayle (Mia), Sarah Hyland (Natalie), Ashley Charles (Jesse), Chris Mason (Ray, kitaptaki Ralf), Bronte Terrell (Camilla, kitaptaki Camille), ve Harry Bradshaw (Bruno, Mia'nın arkadaşı). Bir de benimle tanışmak için gelen, kendilerini "kötü çocuklar" olarak adlandıran Jesse, Ray ve onlarla birlikte üçüncü bir genç adam vardı, ismini alamadım çünkü çekimler başladığı için sessiz olmamız gerekiyordu. Sonra tekrar karşılaşmadık, ondan özür diliyorum, umarım daha sonra ismini öğrenirim!

Oyuncular çok nazikti! Zoey, tıpkı Rose gibi enerjikti, benimle Vampir Akademisi hayranlarının ne kadar tutkulu ve harika olduğu hakkında sohbet etti. Lucy, muhteşem yeşil gözleri (muhtemelen lens) olduğunu bilmekten sevinç duyacağınızı düşünüyorum, çok sevimliydi ve benimle yazarlık hakkında konuştu. Cameron, açık olan nedenlerden dolayı beni, Mason'ı yeniden yazmam için ikna etmeye çalıştı. :) Sette çok fazla şey olduğundan tek bir kişiyle uzun uzun konuşamadım ki bu da en üzücü kısmıydı. Onlarla tek tek, uzun süre boyunca konuşup daha iyi tanımak isterdim. Ama onlardan aldığım tek ortak izlenim hepsinin harika vakit geçiriyor olduğu. Açıkçası daha önce hiçbir filmin çekimlerini bu kadar yakından tanık olmamıştım o yüzden hep böyle midir bilmiyorum ama herkes çok pozitif ve eğleniyormuş gibi görünüyordu. Bunu çok sevdim.

Herkes şunu sordu: kitaplarının hayata geçmesi sana neler hissettirdi? Tek kelime ile muhteşem. Setteki detaylar ve ince düşünceler karşısında şaşkına döndüm. Millet, bir filmin ne kadar emek ve insan gücü gerektirdiğini tahmin bile edemezsiniz. Oyuncular çok zorlu şartlarda çalışıyor ve geri planda da ter döken kocaman bir teknik ekip var -ki o ekip tahmin dahi edemeyeceğiniz şekilde sahnelerin her aşamasıyla ilgileniyorlar. Yazarken o sahneleri ben de aklımda canlandırmıştım ama ekip her türlü detayı görselliğe dönüştürüyor. Mesela gardiyanların o muhteşem ceketleri ve sınıftaki öğrencilerin ders notları gibi detaylar. Yani hiçbir şey şansa bırakılmamış. Yönetmen Mark Waters kendini işine kaptırmış ve her şeyin mükemmel olmasına özen gösteriyor. İşini bırakarak gelip merhaba dediği zaman onun için kendimi kötü hissettim -ama yine de geldi ve merhaba dedi çünkü kendisi fazlasıyla kibar bir insan ve onun yaptığı iş karşısından inanılmaz sevinçliyim. Yıllardır insanlara aynı şeyi söylüyorum; ben kitap yaratırım, film değil. Filmleri yapma işi o konuda uzman olanlar içindir, ki bu da kendini gösteriyor. Sahneleri birbirine öyle bir bağlıyorlar ki bu kadarını ben bile yapamam. Yani eğer gözünüzde bu film için harika sahneler canlanıyorsa seyrettiğinizde bunların hayal ettiğinizden daha da inanılmaz olduğunu göreceksiniz.

Fark ettiyseniz hiçbir yetişkin oyuncudan bahsetmedim. Hiçbiri (Bay Meisner dışında) sette değildi çünkü sınıf sahneleri çekiliyordu. Bazılarının çekimleri bitmiş bile, geri sete dönmeyeceklermiş. Ama ben, Jim ve Erin tam yemeğe gitmek üzere ayrılıyorken sete yeni gelen Danila Kozlovsky (Dimitri) ile karşılaştık. Karşısında büyülendik, ama kendisi inanılmaz kibardı ve öyle cana yakındı ki onun yanında kendimizi hiç rahatsız hissetmedik. Kitapları yazdığım için bana teşekkür etti ve ben de ona sette neler yaşadığını sordum. Çok iyi vakit geçirdiğini ve çok fazla şey öğrendiğini söyledi. Bu onun ilk İngilizce işi ama size şunu söylemeliyim ki benden daha iyi İngilizce konuşuyor. O ve Jim biraz Wimbledon'dan (Tenis Turnuvası) bahsettiler. Konuşmalarını tam takip etmedim ama ikisi de önceki akşamın sonuçlarından memnun gibiydiler, yani gayet iyiydi. Vedalaşırken Danila elimi öptü, bu güzel ve harika projenin uzun gece çekimlerinin başlayacağı sete geri döndü.

Ve bu daha ilk gündü. Biz (özellikle ben, neredeyse iki gündür uyumuyordum) uçak yolculuğunun etkisindeydik ve bu yüzden yemekten sonra otelimize dönmeyi tercih ettik. Bu akşam sete tekrar gideceğiz ve sanırım aksiyon sahneleri göreceğiz! Biliyorum pek çoğunuz resim görme konusunda heyecanlı ama size söyleyebileceğim tek şey...  yakında yayınlanacak. Çünkü henüz daha resmi olarak promosyon resimleri çekilmedi ve diğer resimlerde sıkı denetim altında. Bunun ardında uzun ve karmaşık bir açıklama var ama uzun lafın kısası: sabredin, yakında göreceksiniz! İlk resimlerin yayınlanışının ardından profesyonel ve amatör olmak üzere oyuncular ve sahnelerden gelecek resimlere boğulacaksınız. Yani beklemede kalın çünkü her şey gittikçe daha da harika olacak.

RichelleMeadLJ
ÇEVİRİ: elwiens

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder