Rose Hathaway'i canlandıran Zoey Deutch bu sabah Twitter'ında karavanının ve arkasında görünen -tahminen- akademi binasının resmini çekip "Çekimlerin ilk günü," diyerek bir tweet attı. Madem film artık resmen çekilmeye başladı biz de uzun süredir yapım aşamasında olan bu projenin aklınızda bıraktığı boşlukları dolduralım.
Vampire Academy: Blood Sisters hakkında bilmeniz gereken beş şey:
1. Hikaye
Eğer yazdığımız makaleyi okuyorsanız bu demek oluyor ki son zamanlarda genç-yetişkin romanlardan uyarlanan romanları ve bu seriyi biliyorsunuz demektir ama yine de hikaye şöyle: Vampir Akademisi romanları 3 çeşit vampirin insanlarla beraber (çok barışçıl bir şekilde olmasa da) yaşadığı bir dünya da geçiyor. İyimser Moroiler; Moroiler'e hizmet ederek onları koruyan, yarı insan - yarı vampir dampirler; ve kötü, kan düşkünü Strigoiler. Serinin kitapları dampir Rose Hathaway ve onun en yakın arkadaşı bir Moroi olan Lissa Dragomir'in etrafında şekilleniyor. Bir sürü esrarengiz olayla beraber bu ikili 'gölge öpücüğü' ile bağlanıyor. Bu da demek oluyor ki ikili arasında ruhsal bir bağ var (Rose, Lissa'nın hislerini ve düşüncelerini okuyabilir). Serinin ilk bölümü (Blood Sisters olarak adlandırılıyor) bu iki arkadaşın kaçışıyla başlıyor. Fakat tahmin ettiğiniz kadar uzun bir kaçış değil bu, çünkü kısa bir süre sonra yakalanıp bir takım sorunlarla mücadele edecekleri St. Vladimir'e geri götürülüyorlar.
2. Tanıdık Yüzler
'Vampir Akademisi' yeni ve gelecek vadeden isimlere de yer veriyor. Zoey'yi yine bir genç-yetişkin roman uyarlaması olan Muhteşem Yaratıklar/Beautiful Creatures'tan Emily Asher olarak hatırlayacaksınızdır. Onunla ilgili en keyifli şey de Hollywood'ın damarlarında akması. Zoey'nin annesi 'Switched at Birth'ün oyuncusu Lea Thompson. Rose'un yakın arkadaşlarından birini (ufak bir gönül ilişkisi durumu da söz konusu) oynayan Mason Ashford'u ise 'Shameless'tan Ian Gallegher olarak tanıdığımız 19 yaşındaki Cameron Monaghan canlandırıyor. Bir başka isim de Natalie Dashkov'u canlandıracak olan ABC'nin 'Modern Family' dizisinden tanıyacağınız Sarah Hyland.
3. Ve Birkaç Çok Tanıdık Olmayan Yüz
Tabii ki gişeye oynayan her yapım birkaç tane fazla tanınmayan yüzü de kadrosuna ekler ve bu durum Vampir Akademisi'nde çok daha işe yaramış görünüyor. Diğer önemli başrolleri de daha az bilinen (en azından uluslararası değil) aktris Lucy Fry (Lissa) ve Danila Kozlovsky (Dimitri) ile dolduruyor. Bu durum da Amerika dışında iyi hasılat elde etme açısından büyük bir şans gibi görünüyor.
4. Bir Aile Kaçamağı
Waters Kardeşler'in işleriyle henüz tanışmadıysanız tanışmalısınız. Daniel Waters (en çok 'Heathers'ın senaryosu ile tanınıyor) Vampir Akademisi'nin senaryosunu kaleme aldı ve kardeşi Mark (Mean Girls'ün yönetmeni) da filmin yönetmenliğini üstlendi. (Şunu da belirtelim ki Zoey senaryonun 'çok ilginç' olduğunu söylüyor.)
5. Bunun Geldiği Yerde Daha Çok Var
Richelle Mead'in acayip popüler olan bu serisi altı romandan oluşuyor (ki buna serinin devamı niteliğinde yazdığı Kan Bağı serini dahil etmiyoruz bile). Yani eğer ilk film başarı elde ederse elimizde Harry Potter benzeri bir seri film projesi olacak.
ARTI: Vampir Akademisi kesinlikle bir Alacakaranlık kopyası değil.
Çeviri: elwiens
MTVHollywoodcrush
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder