Filmin çekimlerini bitirdiniz, tebrikler! Bu fanlar için çok önemli bir olay, filmin çekimlerinden sonra ne hissettin bana biraz anlat.
Zoey Deutch: Çok heyecanlıydım! Çekimlerin bitmesi biraz üzücüydü, biliyor musun? Çünkü bu film için çok uzun zamandır hazırlanıyordum ve çoktan hayatımın büyük bir parçası haline gelmişti. Film henüz vizyona dahi girmedi hatta kurgusu bile yapılmadı. Yani evet, gerçekten çok mutluyum.
Hikayeye olan ilgin ilk kez nasıl başladı bana biraz anlatabilir misin? Projeye dahil olmadan önce sen de kitapların bir hayranı mıydın?
Zoey Deutch: Evet, kesinlikle öyleydim. Daha önce Muhteşem Yaratıklar (Beautiful Creatures) isimli bir filmde yer almıştım. Yani genç yetişkin dünyasına o kadar da uzak değildim. Vampir Akademisi'ni daha önce okumuştum ve kesinlikle ilgimi çekmişti. Böyle bir rolün sizi bulması çok ender rastlanan bir durum, yani bu hayatımın şansıydı.
Rose'un en çok hangi yönü ilgini çekti? Bu karakterde seni en çok etkileyen ve "Evet, bütün o kitaplardaki kadın kahramanlar arasında bu en cool olanı" dedirten şey neydi?
Zoey Deutch: Rose'un espri anlayışını neredeyse yaşadığı o hayattan bir kaçış yolu olarak kullanmasını seviyorum. Görüşleri konusunda çok katı; tutkulu, şamatacı biri ve hayırı asla cevap olarak kabul etmiyor.
Oyuncu seçmeleri nasıldı? Seçmeler konusunda genelde rahat mısın yoksa gergin misin? Ortam nasıldı?
Zoey Deutch: (Şaka yapıyor) Ben Musevi biriyim ve acayip evhamlıyım. Gereken her şeyi yapmam gerekiyor; telefonumu kapatmam lazım ve belli bazı müstehcen bileziklerimi takmamam gerekiyor. Tüm bunları yaptım. Belki de bu yüzden rolü aldım. Belki de her şeyin sebebi buydu.
Seçmelerde senden belirli bir sahneyi canlandırmanı istediler mi?
Zoey Deutch: İki tane sahne vardı. Bunlar filmin çekimlerinde en az sevdiğim sahnelerdi çünkü oyuncu seçmelerinde aynı iki sahneyi canlandırmıştım ve bu da bende bir travma yarattı.
Kendini rolüne hazırlamak için yaptığın küçük değişiklikler dışında herhangi bir program uyguladın mı? Belli başlı bir şeyler giymek veya belirli alışkanlıklar edinmek gibi?
Zoey Deutch: Kötü araba sürdüğümde mutlaka arabamın başına garip bir şey geliyor sanki. "Ah, bu oyuncu seçmeleri harika geçecek." gibi. Mesela biri neredeyse bana çarpmak üzere olduğunda "Aman Tanrım, sanırım bu rolü alacağım" diyorum. Bu çok tuhaf, bu tarz küçük şeyleri insanlara anlatmamam gerekiyor aslında çünkü bunlar beni "farklı" kılıyor.
Pekala biraz o güzel haberi duyduğun zamandan bahsedelim. Rolü aldığını ne zaman ve nasıl öğrendin?
Zoey Deutch: Yönetmen ve yapımcılar bizi öğle yemeğine çıkardılar ve haberi bize orda verdiler. Diğer filmimin (Muhteşem Yaratıklar) tanıtımlarının tam ortasındaydım ve bu yüzden... Bilirsin ya böyle hayatında çok önemli anlar olur ama siz daha sonra o güne dair hiçbir şeyi hatırlamazsınız, mesela liseden mezun olmak gibi. Bazen de bu tarz şeyleri hatırlamazsınız çünkü her şey çok hızlı olmuştur. Çok heyecanlı bir andı. En sevdiğim an aileme rolü aldığımı söylediğim andı, çok eğlenceli bir süreç oldu. Gerçekten hoştu.
Bu tarz film serileri ve karakterlerle ilgili konular çok olaylı oluyor genelde, fanlar her cast seçiminde ayrı bir çıldırıyorlar. Bu durum bir şekilde sizi etkiliyordur. Herkesi mutlu etmek zor. İnsanlar ya seviyor ya da nefret ediyor. İnternette neler söylüyorlar diye girip bakıyor musun?
Zoey Deutch: İnternet korkunç bir makina, biliyorsun. Ben tipik sert kız modeline uymuyorum. İnsanların ilk anda şüpheye düşmelerini anlıyorum ama rol için ne kadar çok çalıştığımı gördükten sonra ortaya çıkan sonuçtan mutlu olurlar diye umuyorum. Kendimi Rose'a çok yakın hissediyorum. Umarım iyi bir iş çıkarabilmişimdir.
Fanların tepkileri seni mutlu da etmiş olmalı diye düşünüyorum, özellikle fragman çıktıktan sonra. Neler hissettin? Öncelikle fragmanda kendini gördüğün anda ve gerçekten birilerinin kıçını tekmelerken ne kadar harika göründüğünü anladığın anda.
Zoey Deutch: Tepkiler harikaydı açıkçası. Çok güzeldi gerçekten. Bu konuda tam bir inek gibi çalıştım yani o halimi görmek güzeldi. Günlük çekimleri izlememe izin vermiyorlardı ama çekim aralarında ne bulabiliyorsam izliyordum. Bu yüzden her sahnenin nasıl göründüğüne dair bir fikrim vardı. Buna dayanarak estetik açıdan film çok güzel. Gerçekten, çok ama çok güzel. Bu sebeple fragmanı izlemek cidden ilginçti çünkü filmi nasıl pazarlayacaklarını görmüş olduk.
Fragmandaki Kilit Sahneler
Zoey Deutch: Burası filmin başında Dimitri'yle ilk kez karşılaştığım sahne. Aslında tam olarak da bana doğru geldiği sahne bu. Onu ilk kez görüyorum, bu yüzden hikayede çok önemli bir yeri var. Bu ilk görüşte aşk.
Burada eğitim yapıyoruz. (Şaka yaparak) Gerçek hayattaki halim bu. Pardon, bu tuhaftı. Üzgünüm ama ben gerçekten ünlü biriyim. İnsanlar beni takip ediyor, onlar paparazzi.
Bu sahnede ilk gözüme çarpan şey Sarah'nın göğüsleri. Ne kadar da seksi baksana! Rolünü müthiş canlandırıyor, adeta canını okuyor. Sonra da onu İtalyan yemeği yemeye dışarı çıkarıyor ve bir daha da aramıyor. Filmde cidden harika. Seyirciler filmi izlediğinde 'Ne? Sarah Hyland mı? Modern Family'deki tipe hiç benzemiyorsun.' diyecekler. (Şaka yaparak) Ondan nefret ediyorum. Hayır, tabii ki onu çok seviyorum. Harika biri. Bu gece buluşacağız.
Bu filmin başındaki sahnelerden biri, burada Lissa'nın ilk kez Rose'dan beslendiğini görüyoruz. Ki bu durum filmdeki vampir dünyasında ve diğer vampir dünyalarında da çok tartışma yaratacak bir durum.
(Şaka yaparak) Sevimli yüz ifademe bir baksana! Bir sürü erkek arkadaş adayı kapımda bekleyecek! Milyonlarca erkek! Vay canına. Evet, gerçekten çok eğlenceliydi. Çekmekten büyük zevk aldığım sahnelerden biriydi. Filmin sonundaki dövüşten bir kare. Hem duygusal hem de fiziksel açıdan çok yorucu bir sahneydi ama şimdiye kadar çektiğim en güzel şeylerden biriydi. Çünkü filmin hazırlık aşamasında tam üç hafta boyunca dövüş sahneleri için koreografi çalıştım ve bu en zor olanıydı. Gerçekten çok ama çok güzel bir sahneydi.
Fanlara en çok bekledikleri sahne hangisi diye sorduk ve bunu söylediler.
Zoey Deutch: Ama bunun sebebi Danila, o çok seksi ve şehvetli. Şey, bilirsin ya. Evet... Ne diyordum?! Ben çıplağım!
Çekimlerde kendini tuhaf hissettin mi?
Zoey Deutch: Hayır, hiç hissetmedim. Size tam olarak açıklayamıyorum ama - Dimitri'yi canlandıran Danila, sırtı dönük olan çıplak adam - herkes onun gibi olmalı diye düşünüyorum. O şimdiye kadar tanıştığım en harika insanlardan biri. Çok fazla filmde rol almış ve o görüntülerden daha fazlasını içeren sahneler çekmiş biri. Bana karşı çok saygılıydı ve aramızda hiçbir sorun olmadı. Çünkü biz çok yakın arkadaşız, gerçekten her şey gayet güzeldi.
[Danila'yla] Beraber deneme çekimi yaptınız mı?
Zoey Deutch: Hayır, yapmadık. Tuhaf bir durum aslında. Ama neyse ki aramızda harika bir kimya vardı. Yani demek istediğim Danila istese şu yerdeki güzel halıyla bile bir kimya yakalayabilir. Kendisi inanılmaz biri. Onu seviyorum.
Bu senin açından oldukça rahatlatıcı olmalı özellikle de setteki ilk günlerinde. Çünkü ortada kilit bir ilişki var. İlk birkaç gün içinde ilişkinizin nereye doğru gideceği konusunda neler hissettiğine dair bir şeyler söyle bakalım.
Zoey Deutch: Tabii ki çok endişeleniyorsunuz çünkü bu film açısından çok hayati bir konu. O romantizmde bir bağ bir kimya olmalı. Danila ile Los Angeles'ta bir öğlen yemeğinde tanıştık ve önce Los Angeles'ta sonra da Londra'da beraber antrenman yaptık. Sanki daha ilk günden en iyi arkadaşımmış gibi hissettim. O çok ama çok ilginç biri ve muazzam bir aktör.
Antrenmanlardan çok kısa bahsettin bunlar gerçek hayata da aktarabileceğin yetenekler miydi? Mesela antrenmanlar boyunca en çok neyi öğrendin?
Zoey Deutch: Antrenmanlar sebebiyle vücudumda aniden testosteron hormonu tavan yapmış gibi hissediyordum, mesela arkadaşlarımla birlikteyken bir şey söylediklerinde (korkutucu bir yüz ifadesine bürünüyor) "Sakın onu deme!" diye patlıyordum. Bu arada bunu söylerken neredeyse arada küfür edecektim, Tanrı'ya şükürler olsun ki etmedim.
Yani sana şimdi nefret edeceğin berbat biri soru sorsam beni haklamak için kullanacağın metod ne olur? Ya da beni öldürmek için?
Zoey Deutch: Şey, bir adamın alet edevatını bir çırpıda yok edebileceğimi biliyor musun?
Çekimler sırasında en sevdiğin sahne neydi? Ya da sevdiğin bir sahne var mı?
Zoey Deutch: Komik aslında ama Dimitri ve benim antrenmanlardan sonra yürüdüğümüz o kısacık sahne favorilerimden biri oldu. Sanırım bu durum o sahnelerde kamera uzak açıdan çekim yaptığı için oluşan garip histen kaynaklanıyor. Özellikle filmin sonlarına doğru yaklaştıkça çok daha fazla doğal ve gerçekçi hissettiriyordu. Ve bir de sürekli gece çekimleri yaptığımız bir dönemdeydi yani ışık diye düşünüyorduk! Gün ışığı!
Garip miydi? Yani Londra'da çektiniz filmi. Birkaç ay orada kaldın ve genelde hep gece çekim yaptınız. Sürekli bir rüyadaymışsın gibi hissediyor olmalısın. Değişik, garip bir çevre olmalı değil mi?
Zoey Deutch: Evet, kesinlikle. Tuhaf olan da bütün bunlara rağmen mutlu mesut, gece çekimlerine ve evden aylarca uzak kalmama rağmen kendimi iyi hissediyordum. Keyifli bir süreçti. Sanırım bunun en büyük sebeplerden biri de oyuncu ekibiyle çok yakın olmamdı, Lucy'nin artık en yakın arkadaşım olduğu gerçeğini de unutmamak lazım. Gerçekten. Onunla her gün konuşuyoruz. Ve tabii yönetmen Mark Water, o muhteşem biri. Beni her zaman evimdeymişim gibi hissettirdi.
Garip miydi? Yani Londra'da çektiniz filmi. Birkaç ay orada kaldın ve genelde hep gece çekim yaptınız. Sürekli bir rüyadaymışsın gibi hissediyor olmalısın. Değişik, garip bir çevre olmalı değil mi?
Zoey Deutch: Evet, kesinlikle. Tuhaf olan da bütün bunlara rağmen mutlu mesut, gece çekimlerine ve evden aylarca uzak kalmama rağmen kendimi iyi hissediyordum. Keyifli bir süreçti. Sanırım bunun en büyük sebeplerden biri de oyuncu ekibiyle çok yakın olmamdı, Lucy'nin artık en yakın arkadaşım olduğu gerçeğini de unutmamak lazım. Gerçekten. Onunla her gün konuşuyoruz. Ve tabii yönetmen Mark Water, o muhteşem biri. Beni her zaman evimdeymişim gibi hissettirdi.
Mark Waters'ı tanımayanlar için: Kendisi Mean Girls'ü yönetti, kardeşi Daniel Waters ise Heathers filmini yazı. İçlerindeki harika dürtüleri beyazperdeye taşıyorlar... bu da beni şu soruyu sormaya teşvik ediyor; ne kadar komikler? Filmde çok fazla komedi var mı?
Zoey Deutch: Evet, tabii ki. Kesinlikle var. Dan Waters tam bir gariplik abidesi. Nasıl oluyor da 13 yaşındaki -pardon- 17 yaşındaki bir kızın diyaloglarını yazabiliyor bilmiyorum ama yazıyor! Hem de çok iyi bir şekilde! Beni senaryoyu okurken en çok etkileyen şey de ergen olmanın keyfini nasıl bu kadar hayat dolu bir şekilde yazabiliyor oluşuydu, bunu biliyorum çünkü ben de bir ergenim. Yani sonuçta... "nasıl olur?" diyorsunuz.
Hiç baskı hissettin mi? Demek istediğim bu senin kariyerindeki ve 'o kız' olabilme şansını elde ettiğin en önemli zamanlardan biri.
Zoey Deutch: İşte şimdi baskı altında hissediyorum çünkü sana aşığım! Beni anlamıyorsun!
Peki ya koparıp atmakla tehdit ettiğin yerlerime ne olacak?
Zoey Deutch: Garip. Biz bunu mevzu bahis etmemiştik. Tamam mı? Yani bunun üstesinden geldik, aştık sanıyordum.
Hayır! Kendimi huzursuz hissediyorum (gülüyor).
Zoey Deutch: Bu internetin suçu. Bana istediğim her şeyi söyleyeceğimi onlar öğretti. Bunu onlara sordum, şey aslında sormadım söyledim. Sana aşık dolduğumu ve bir erkeğin takımlarını söküp atabilecek yetenekte olduğumu söyleyebileceğimden bahsettim.
Bir dakika ya ben ne soruyordum? Ah! Evet baskı. Ee günden güne baskı hissetmedin mi? Sen arama listesindeki ilk isimsin! Sen bir asil hanımefendisin!
Zoey Deutch: Evet kesinlikle baskı altındaymışım gibi hissettim ama bir de... bilmiyorum. Daha çok hayranlara karşı baskı altında hissettim çünkü onları mutlu etmek istiyordum ama aynı zamanda da bazı şeyleri oluruna bırakıp iç güdülerimle hareket etmek istedim.
Böyle bir maceraya atılmadan önce arkadaşlarının mı yoksa - her ikisi de bu meslekte çalışan - anne ve babanın mı fikirlerine baş vurdun?
Zoey Deutch: Annemin. Zavallı annem. Onun telefon mesajları... yani faturaları, bu da ne? gibiydi. Dünyadaki en sinir bozucu kız evlat benmişim gibi onunla 7/24 konuşuyordum. Seni de seviyorum babacığım!
Ama baban mesaj konusunda iyi değildi değil mi?
Zoey Deutch: Hayır... yani evet. Ama annem de öyle, o benim her şeyim. Her konuda ondan fikir alırım.
Sette strese girdiğinde ona ne gibi sorular sorardın?
Zoey Deutch: Bana göre film setlerinin en ilginç yanı özellikle de gece çekimleri yapılıyorsa, iki aydır aynı yerdeyseniz ve hepiniz yorgunluktan ölüyorsanız herkes strese girer ve çıldırır. Sette çok fazla küçük aksilikler olur -tıpkı hayatta olduğu gibi- yaşanan bu küçük aksilikler artmaya başlar ve seni tüketir. Annem sorunlarımla tek tek baş etmem ve gerisini de oluruna bırakmam konusunda bana gerçekten çok yardımcı oldu. O harika bir arkadaş ve anne, onsuz ne yapardım bilmiyorum. Bu tarz konular hakkında onunla çok fazla telefonda konuştum.
Pekala birkaç fan sorusuna geçelim. Çok fazla şey bilmek istiyorlar.
Zoey Deutch: Harika! Selam millet! Muhteşemsiniz! Sizi seviyorum!
Danila ile ilişkini bir kelime ile anlatır mısın?
Zoey Deutch: İki kelime olabilir mi? Ona. Aşığım.
Rose'un stili hakkında ne düşünüyorsun? Stilini nasıl tanımlarsın?
Zoey Deutch: Serseri! Çok cool! Giydiğim her şeyi çok sevdim! Kostüm tasarımcısı harika bir iş çıkarmış. Bir sürü deri ceket ve ceketler kadar çok olmasa da siyah pantolonlar vardı. Rose'un çok fazla alternatifi yok. Çünkü kendisi çok varlıklı bir aileden gelmiyor. Sahip olduğu her şey ya okul tarafından ya da Lissa'dan Noel hediyesi olarak verilmiş.
Setten herhangi bir şey aldın mı? Kıyafet olarak ya da...
Zoey Deutch: Hiçbir şey almama izin vermediler. Hatta giydiğim eşofman altlarını almama bile izin vermediler ama sanırım onları çaldım. Üzgünüm!
Eğer bir dampir olsaydın (gerçek bir dampir) kimi korumak ve kiminle bağın olsun isterdin?
Zoey Deutch: Sen! Ama hayır gerçek hayatta olsaydı muhtemelen ablam derdim.
Sette en sevdiğin mekan neresiydi?
Zoey Deutch: Setteki en sevdiğim yer güvenlik merkeziydi. Çok güzeldi.
Richelle'le tanışmak nasıldı?
Zoey Deutch: Çok endişeliydim. Tıpkı şimdiki gibiydim sanırım... çok fazla konuşup kendimi küçük düşürdüm. Ama evet bunu onun önünde de yaptım sanırım. Çok heyecanlıydım. Fakat Richelle çok sevimli ve hoştu. Onunla tanışmak çok güzel bir deneyimdi ve o anda aynı zamanda sette çalışıyor olmamız da oldukça sıradışıydı.
Serideki diğer kitapları da okudun mu?
Zoey Deutch: 1. ve 2. kitabı okudum ve şu aralar 3. kitabı okuyorum ama aslında onları okumamalıyım...
Neden okumamalıydın?
Zoey Deutch: Mark ve ben bu konuda konuştuk, tartıştık ve şimdilik sadece birinci kitaba odaklanmanın ve bunu anlayabildiğimiz en iyi şekilde anlamaya çalışmanın daha doğru olacağına karar verdik. Ama ben hile yaptım.
İlkinin (filmin) kitaba çok fazla sadık kaldığını söyleyebilir misin?
Zoey Deutch: Kesinlikle! Kesinlikle, yani bunu Richelle'in kendisi bile söyledi...
İkinci kitabı okuduğuna göre eğer serinin devamı çekilirse en çok hangi şeyi sabırsızlıkla bekliyorsun?
Zoey Deutch: Mason'ı canlandıran Cameron Monaghan'ı çok ama çok seviyorum. Ve ikinci kitapta çokça Mason var ve onunla çekim yapmak gerçekten çok hoş olacak.
Seninle bir quiz yapacağız, küçük bir oyun, endişelenme çok kolay şeyler! Popüler kültürün diğer vampirlerini tanıyabilecek misin görmek istiyoruz.
Zoey Deutch: Quiz yaparken bu mikrofonu da tutmak zorunda mıyım? (gülüyor) Hayır, hayır, hayır bu hiç adil değil! Bu oyunu oynayamayız! Bu oyunda çok iyi değilim. Eğer içinde Sarah Michelle Geller ve Buffy varsa yapabilirim ama.
***Oynadıkları oyun için videoyu izleyin.***
Pekala, yarın Video Müzik Ödülleri var. En çok kimi görmek için heyecanlısın?
Zoey Deutch: Dürüst olayım listedeki isimler çok cool. Çok heyecanlıyım. En çok da Kanye'yi göreceğim için. Ve tabii Miley'yi. Sarah Hyland ve ben twerk nasıl yapılır konulu bir sürü video izledik, yani heyecanlı olmayıp da ne yapacağız. Miley Cyrus eğer twerk yapmazsan... ağlarım.
Daha önce twerk yaptın mı?
Zoey Deutch: Hayır. Yapamıyorum. Ve Lady Gaga için de heyecanlıyım! Uzun zaman sonra ilk kez sahne alacak. O gerçekten harika bir performans sanatçısı.
Oyuncuların aksine müzisyenlerin yanında daha mı çok heyecanlanıyorsun? Ne de olsa onlar da sizin için kendi kulvarlarında ünlü sayılırlar.
Zoey Deutch: Buna kesinlikle katılıyorum. Mesela Lady Gaga gibi giyim şekliyle başka bir dünyaya ait bir insanın yanında ben de muhtemelen heyecanlanırım. Kesinlikle.
Ve bir de Timberlake var. Dedikoduları duydun değil mi? (NSYNC'in yeniden bir araya geleceği hakkında)
Zoey Deutch: Eğer söylentiler gerçek çıkarsa oracıkta kül olurum...
Bir NSYNC hayranı mısın?
Zoey Deutch: Evet. Sanırım en çok da bu fikir için heyecanlıyım, mesela Spice Girls (Baharat Kızlar) sahne alacak olsaydı ben gelmezdim. Benim için fazla olurdu. Çünkü onlarla ilgili hala takıntılarım var. Posterlerim hala duruyor.
Büyürken duvarından indirmediğin poster kimindi?
Zoey Deutch: (Spice Girls hareketi yapıyor) Cadılar Bayramı'nda üç kez üst üste Kızıl Spice Girl olarak giyinmiştim. O kostümüm hala duruyor.
Neden Kızıl Spice?
Zoey Deutch: Çünkü çok cooldu ve o çok sevdiğim Amerikan bayraklı elbiseyi giyiyordu. Kızıl Spice bir oyuncak bebeğim vardı!
Yarın ne giyeceğini biliyor musun?
Zoey Deutch: Biliyorum. Gerçekten çok heyecanlıyım. Çok çarpıcı bir seçim ama heyecanlıyım.
Süremizin sonuna geldiğimizi üzülerek söylemek zorundayım. Sen de üzgün müsün yoksa mutlu musun?
Zoey Deutch: Sadece quiz kısmından dolayı utanıyorum.
İyi haber ise Vampir Akademisi'nin 14 Şubat'ta vizyonda olacağı değil mi?
Zoey Deutch: Şubat, evet önümüzdeki yıl! Çok heyecanlıyım!
Filmden ilk görüntüleri izledik, daha fazlasını da izleyeceğiz ve önümüzdeki aylar içinde pek çok defa konuşma şansımız olacak. Sonunda seni burada ağırlamak harikaydı, yarın geceki Video Müzik Ödülleri'nde harika vakit geçirmeni diliyorum!
Zoey Deutch: Teşekkürler! Umarım yarın görüşürüz!
DhampirLife | Çeviri: cenup & elwiens
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder