26 Haziran 2013 Çarşamba

Richelle Mead, Hollywoodcrush'a Vampir Akademisi Filminden Bahsetti


Yıllardır bu proje hakkında konuşuyorduk fakat şimdi gerçek anlamda film hakkında konuşabiliyoruz. Artık gerçekten oluyormuş gibi hissediyor musun? Yoksa vizyona girdiğinde mi gerçekten film olduğunu hissedeceksin? 

İkisinin karışımı bir şey hissettiğim kesin. Film uzaklarda yapılıyor, İngiltere'de çekiliyor. Bazı günler onların orada çekim yaptığını dahi unutuyorsunuz ama sonra -bam!- bir şey oluveriyor. Setten bir resim görüyorum ya da oyuncuların sosyal medyada yazdıklarına şahit oluyorum sonra bütün dünyam duruyor. Sanki 'Aman Tanrım, bu gerçek -gerçekten bir film çekiliyor. O kadar uzakta ve gözden ırak değiller. Gerçekten bir film yapılıyor.' diye düşünüyorum. Ve her geçen gün bu daha da yoğunlaşıyor. 

Senin bu projeye katılımın ne oldu? 

Senaryoyu ben yazmadım ve sette falanda bulunmuyorum ya da filmle ilgili başka bir şey yapmıyorum. Şimdilik benim projeye katılımım sadece danışmanlık niteliğinde oluyor. Yönetmen, Mark Waters olayları kontrol edip detaylara inme konusunda gerçekten usta biri. Bana şu tarz mailler atıyor: 'Bu kostüm hakkında ne düşünüyorsun?' ya da 'Burada şöyle küçük bir değişiklik yapabilir miyiz?' Ve bunun gibi şeyler... Bu kararları veren kişi ben olmadığım halde yine de soruyor. Benim katkımla projede pek çok konu netlik kazandı ve bu da benim için hoş bir duygu. Şunu bilmelisiniz ki bu ekip kitaptan filme aktaracakları her şey hakkında fazlasıyla işine bağlı ve düşünceli. 

Seti ziyaret etmeyi planlıyor musun? 

Bu aralar seti ziyaret etmeliyim ama şimdilik belirli bir tarih ya da plan yok. 

Pek çok yazar kendi kitaplarının uyarlamalarında küçük roller aldılar, sen de böyle bir şey yapmayı planlıyor musun? 

(gülüyor) Bilmiyorum. Bazı fanlar bana bu mevzudan bahsettiler. Fakat şimdilik bu konu hakkında konuşulacak bir şey yok. Öyle ki filmde ne şekilde yer alacağımı dahi düşünemiyorum. St. Vladimir koridorlarında dolanacak kadar genç değilim, tabii eğer 21 Jump Street tarzı bir şey yapmıyorsak. Yani bilmiyorum. Bakalım, eğer biri mantıklı bir öneriyle gelirse ve bu konu hakkında konuşursak belki. Ama şimdilik arkama yaslanıp diğerlerinin yaptığı işlere hayranlıkla bakmayı tercih ediyorum. 

Vampir Akademisi senaryosunun romana ne kadar yakın olduğunu söyleyebilir misin? 

Aslında oldukça yakın. Okuduğumda çok şaşırdım. Kendinizi en azına hazılarsınız 'tamam her şey olabilir' dersiniz ve senaristler isterlerse konudan oldukça sapabilirler. Ama ben ilk okuduğumda resmen afalladım. 'Bu tamamdır' dedim. Bütün önemli noktalara değinmişlerdi. Espri, duygusal patlamalar... Ne ararsanız vardı. Kitaptan farklı olarak aktarılan hiçbir şey yoktu, bu da beni çok şaşırttı. Senarist, Daniel Waters herşeyi anlamış durumda. Kitaplarda anlatmak istediğimi kavramış ve bunları sayfalardan senaryoya aktarmış. Bence fanlar kesinlikle çok sevinecekler. 

'Heathers' ve 'Mean Girls' gibi genç kız hikayeleri anlatmakta usta olan iki adamın Vampir Akademisi projesine hayat vermesi oldukça heyecan verici olmalı. Bu bahsi geçen filmlere hayranlığın var mıdır? 

Aslında evet. Onların bizim proje üzerinde çalışacağını öğrendiğimde çok sevindim. Sadece isimlerine aşina olduğum kişiler değil aynı zamanda işlerine hayranlık duyduğum insanlardı. Eğer proje için yönetmen ve senarist seçmem istenseydi doğrudan favori gençlik filmlerime bakardım ve onları orada bulurdum. Yani bu projeyi onların eline teslim ettikleri için inanılmaz şanslıyım. Aynen sizin de dediğiniz gibi onlar genç kız filmlerinden anlıyorlar. Tıpkı kitaplardaki gibi kara mizahı çok iyi kavramış ve aynı zamanda o ciddi havayı ve duygusal gel-gitleri de çömüş durumdalar. Bunların hepsini nasıl bir dengeye oturtmaları gerektiğini gayet biliyorlar. Bence bu iş için mükemmel bir ekip ve benim ayrıca deli gibi sevindiğim bir olay var ki -ikisi kardeşler- bu onların bir arada çalıştığı ilk proje olacak. Yani ilk defa bu proje ikisini bir araya getirdi. 

Zoey Deutch'u Rose için mükemmel kılan şey ne? 

Bence o Rose'un ruhuna ve kişiliğine sahip. Yani demek istediğim aktörler biraz rolleri gibidirler. Tabii ki gerçek hayatlarında canlandırdıkları karakterler gibi değiller ama Zoey'nin enerjisi karakterini yansıtıyor. Mark Waters bana deneme çekimlerine geldiğinde odaya girdiği an herkesin Zoey için 'Aman Tanrım bu o.' dediklerinden bahsetti. Zoey bunu yansıtıyor. Onu Twitter'da takip etmeye bayılıyorum. İçinde maceracı bir ruh var. Cameron Monaghan (Mason'ı canlandırıyor) ve onun metroda takılıp kaldıkları bir resimleri var. Orada takılıp kaldıkları için canları sıkılmış metronun tavan çubuklarına tutunarak ters takla atmaya çalışıyorlar. O resmi tweetlemeleri gerçekten çok komikti. O eğlence ve enerji tıpkı Rose'dan yayılıyormuş gibi görünüyor. Ve Zoey kendini hemen spora adadı. Oldukça zorlayıcı bir rolü canlandırıyor. Haftanın belli günleri gün boyu bir spor hocasıyla çalışıyor ve Rose karakterine bürünebilmek için vücudunun forma girmesini sağlıyor. Bence bir karakteri tanımlayan şey de budur. Zoey tıpkı karakteri gibi görünüyor ve bence ortaya koyulan bu ruh, karakterin dış görünümünden daha önemlidir. Siz oyuncu olarak onları yansıtmalısınızdır. Sanırım Zoey'yi seçerken herkesin dikkat ettiği şey de buydu ve bence çok güzel bir seçim oldu. 

Geçtiğimiz haftalarda bir anket yaptık ve fanlara sorduk: En çok hangi sahneyi görmek için sabırsızlanıyorsunuz? Rose, Dimitri ve şehvet büyüsü sahnesi açık ara kazandı. Bu, senin de izlemek için sabırsızlıkla beklediğin sahnelerden biri mi? 

Sonuç karşısında çok şaşırdığımı söyleyemeyeceğim (gülüyor). Rose ve Dimitri arasındaki romantizm ve o gerginlik seride büyük yer kaplayan bir sahne. Hayranların o sahne için böyle istekli olmasına şaşırmadım. Ve ben de o sahneyi görmek istiyorum. Birbiri ardına bütün sahneler çok güçlü. Şehvet büyüsü sahnesi de onlardan en başında geliyor -bu konu hakkında konuşurken dikkatli olup sır vermemeliyim- fakat bilirsiniz o sahne filmin doruk noktası ve ondan sonra ardı ardına gelen aksiyon sahneleri var ki hepsini bir arada görmek için inanılmaz heyecanlıyım. Duyguların zirveye çıktığı an ve sanırım kitaptaki en büyük aksiyon sahnelerinden biri. Bakalım yapılan onca antrenman ve spor nasıl bir etki yaratacak. Bütün kimyaların buluştuğu kilit sahne gibi bir şey, bütün karakterler sonunda bir araya geliyor sadece Rose ve Dimitri değil aynı zamanda Lissa ve Christian da. Sanırım çok gösterişli olacak. 

ÇEVİRİ: elwiens
Hollywoodcrush

5 yorum:

  1. Bir soru soracağım, lütfen bana geri dönün.

    YanıtlaSil
  2. http://www.fisiltiserisi.com olarak sizinle dost site olmak istiyoruz. Bu konuda olumlu veya olumsuz bir cevabınızı bekliyoruz. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir tabii ama vampirakademisitr@gmail.com hesabına mail atarsanız daha detaylı konuşabiliriz :)

      Sil