16 Şubat 2014 Pazar

Dominic Sherwood'un Teen.Com Röportajı (Şubat 2014)

Her şeyden önce, çekimlere başlamadan evvel kendisi Vampir Akademisi hayranı mıydı?

"Dürüst olmak gerekirse, hayır. Seri hakkında hiç bir fikrim yoktu. Araştırmalarımı ilk seçmelere girdiğimde, hatta seçmelerden de önce serinin çok satanlar listesinde olduğunu öğrenince yaptım ve ondan sonra derinlemesine inceledim. İlk kitabı okudum ve sonra bilinçli bir seçim yapıp çektiğimiz bölüm dışındaki kitapları okumamaya karar verdim çünkü ben Richelle Mead'in hikayesini değil Mark ve Dan Waters'ın hikayesini yansıtmak için işe alınmıştım. Her şeyi birbirine katıp iki versiyonu birbiriyle karıştırmamak benim için çok önemliydi. Bu durum tıpkı Romeo'yu oynayacağınız zaman gidip diğer insanların performanslarını izleyip onlardan esinlenmek ve yaptıklarını yapmak gibi olurdu ama ben öyle olsun istemedim. Mark ve Dan'in versiyonunu canlandırmak istedim."

Mark Waters hakkında

"Mark'la çalışmak büyük bir zevk. Stresli geçen tek bir günüm bile olmadı. Çekimlerin sonuna geliyorduk ve Mark stres altına girmeye başlamıştı ama bizi hiç zorlamadı. Aramızda gerçekten çok hoş bir ilişki vardı. Bizimle çalışmaktan mutluydu ve farklı bir şeyler yapmak istediğimizde önce onun istediği gibi yapardık, sonra da bizim fikirlerimizi denerdi. Ne zaman bir sahnenin sonuna gelse ve her açıdan çekimini bitirse 'Bakın ne diyeceğim. Bir de sizin için çekelim,' derdi. Yani istediğimiz her şeyi yapabildiğimiz harika bir fırsattı bizim için. Ama aynı zamanda, Mark'ı bu denli iyi tanımadan önce çekimi beğendiğinde 'Harika, tamamdır, devam edebiliriz,' deyip geçen biri olduğundan haberim yoktu."

"Seçmelere katılırken bunları bilmiyordum tabii - Vampir Akademisi için 6 kez seçmelere girdim - ve her seferinde Mark'ın istediği şeyi yapmaya çalışıyordum. Her denemenin sonunda bana sadece 'Güzel, evet, hepsi bu kadar. Sonra görüşürüz' diyordu. Her defasında 'Ahh, batırdım. Bitti, herşey bitti. Daha fazlasını yapamayacağım,' diye düşünürdüm. Ama her seferinde de geri çağırıldım ve artık bunların Mark'ın çekimler konusunda mutlu olduğu zaman söylediği şeyler olduğunu anladım. Bir şekilde yolunuza devam ediyorsunuz... Altı kez seçmelere girdim ve altısında da batırdığımı düşündüm ama rolü kaptım. Bunun için Mark'a sonsuza dek minnettar olacağım."


Karakteri Christian Ozera hakkında

"Korkunç bir çocukluk geçirmiş çünkü ailesi vampir kültürünün bilinen en berbat ailesiydi; yapabilecekleri en kötü şeyi yaptılar. Bu yüzden de okuldaki herkes - sanırım her tür okulda oluyordur - ailesi bir suç işledi ya da ahlaksız bir şey yaptı diye onu görmezden geldiler, hep bir kenara ittiler, zorbalık yaptılar ve aralarına almadılar. Hal böyle olunca o da kendi içine kapandı, mizah ve alaycılıkla kendini korumaya çalıştı. Lissa da onun gibi kraliyet ailesi ve başına gelen diğer olaylar yüzünden kendi içine kapandı ve hep yalnız hissetti. Daha sonra birbirlerini bulmaları çok hoş çünkü oldukça normal bir şey aracılığıyla birbirlerinde aşkı buldular."

Vampir Akademisi'ndeki görünüşü hakkında

"Gerçekte gözlerimin rengi birbirinden farklı. Christian ve diğer bütün Ozera fertlerinin içe işleyen buz mavisi gözleri var. Neyse ki Lucy gibi her gün lens takmak, sonra onlara alışmak ve tam alışınca geri çıkarmak zahmetine girmedim çünkü Mark gözlerimin olduğu gibi kalmasını istedi. Tüm bunları yapmak zorunda kalmadım. Ama az da olsa neler yediğime dikkat etmem gerekiyordu. Christian tam bir sıska... İnsanların bana şişman demesini istemiyordum. Filmi yazın çekiyorduk ve güneşe çıkmamız yasaklanmıştı, bu yüzden de zor bir durumdu. Ama yine de harikaydı çünkü hiçbir şey çok zahmetli ya da uğraştırıcı değildi."

Setteki en iyi arkadaş(lar)ı hakkında

"Özellikle içlerinden biriyle çok yakınlaştığımı düşünmüyorum. Hepimiz hemen hemen aynı yaşlarda olduğumuz için kocaman bir aile olduk. Hatta uyumlu olmamız o kadar önemliydi ki seçmelere çağırıldığımızda belirli bir yaşta olmamız gerektiği, genç kişileri canlandıracağımız için birlikte iyi çalışmamız ama aynı zamanda da sosyalleşmemiz ve yeni arkadaşlıklar kurmamız söylendi. Biz de bir bakıma öyle yaptık; çok yakın arkadaş olduk ve her hafta sonu birlikte program yaptık.. O yüzden tek biriyle sıkı fıkı oldum diyemem, hepimiz birbirimize çok yakınlaştık."

Vampir Akademisi hayran kitlesi ve sosyal medya üzerine

"Bu konuyla daha çok haşır neşir olmam gerekiyor ama Twitter ve sosyal medya konusunda berbatım. Menajerim ve diğer herkes bu konuda nasıl olduğumu biliyorlar. Hergün bana 'Sakın Twitter'a saçma sapan bir şey yazma çünkü sonsuza dek akıllarda kalır' diyorlar. Bu yüzden de yazdıklarıma çok dikkat etmeye ve çok fazla kişi takip etmemeye çalışıyorum. Ama Twitter'ımı düzenli olarak kontrol ederek insanların görüşlerini okuyor ve bağlılıklarını görebiliyorum, - senin de dediğin gibi hayranlar o kadar teşvik edici ki - onların arkamızda olduklarını bilmek çok güzel çünkü yapmaya çalıştığımız da bu; onları filme çekebilmek ve filmi izlediklerinde mutlu edebilmek.. Bizim için önemli olan tek şey bu."

Gerçek hayatta hangi elementi isterdi?

"Kesinlikle ateş. Filmin çektiğimiz bazı sahnelerinde gerçek ateş vardı - hatta ellerimi ve bir kaç şeyi daha ateşe vereceğimize dair söylentiler vardı ama bir türlü gerçekleşmedi. Bunları göremeyeceğimiz için çok bozulmuştum. Deneyemeyecek olmamız dahi üzücüydü. Ama şimdi yeni fragmanda ateşin gerçekte nasıl göründüğünü izleyebileceksiniz.. Ve yüzde yüz gerçek ateş olacak."

Peki sinema açısından sırada ne var?

"Ne yazık ki şu sıralar bu konu hakkında konuşmama izin yok. Söylemeyi çok isterdim. Hazırlık aşamasında bir projemiz var ama ne olduğunu söyleyemem."

Çeviri: RobertaYDiego
Teen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder